Bu bakımveren; ebeveyn, partner, arkadaş, kardeş ya da terapist gibi kişiler olabilir. Yetersiz ve bağımlı hisseden bireylerin küçük bir kısmı ise adeta bu hisleriyle savaşır gibi kendilerinin yeterli olduklarını ispatlamaya çalışırcasına tek başına yeni görevlere atılırlar, kendi kararlarını verirler. Kendi başlarına her şeyi yapabileceklerini söylerler ve yapabilirler de.
Özel eğitimde bilgisayarın kullanımı, farklı gelişen her çocuğun farklı ihtiyaçları çerçevesinde şekillenir. Öncelikle çocuğun bilgisayara hangi uyuşturucu satın al düzeyde ne kadar ilgisi olduğu, bilgisayarla yapılan eğitimden ne kadar fayda sağlayacağı değerlendirilir. Bilgisayar çocuğun hayatında öğretici bir işleve sahip olmalı fakat aynı zamanda bir yetişkinle paylaşabileceği anlar çerçevesinde bir eğlence aracı olmalıdır. Ortaokula giden çocuğu olan ebeveynlerde ise, karnedeğerlendirilmesinin aile üyeleriyle birlikte yapılması ve çocuğun ihtiyaçlarına yönelikdesteklemelerin sağlanması önemlidir. Liseye devam eden öğrenciler ise sorumluluklarınındaha fazla farkında olmaya başlarlar.
Bu gibi durumlarda idarenin kusuru aranmamakta; ortaya çıkan zarar ile idarenin davranışı arasında illiyet bağının bulunması yeterli görülmektedir. Kusursuz sorumluluk ilkesi hukukumuzda genel olarak “İdarenin risk ilkesi gereğince sorumluluğu” ve “Kamu külfetleri karşısında eşitlik ilkesi gereğince sorumluluk” başlıkları altında incelenmektedir. Geride bırakılan yıl içerisinde çocuklar yoğun tempo içerisinde derslerle ve ödevlerleilgilenmiştir. Yaz tatilin gelmesiyle beraber, öncelik çocukların dinlenmesi olmalıdır. Tatilboyunca çocuğun rahat ve kaygısız bir süreç geçirmesi gelişimsel açıdan kıymetlidir. Bubağlamda, çocuklar tatilde hem aile üyeleriyle hem de akranlarıyla bağlantı içerisindeolmalıdır.
Leave a Reply